22 Kasım 2013 Cuma

Bana yıldızları getirebilirmisin?

Gönderen Strasbourgdaki Istanbullu zaman: 22.11.13

Bir dizi vardı "Kalp Ağrısı"; çok severek izliyordum o zamanlar ama ekranlardan erken ayrıldı maalesef. Yine takıldım bu aralar, boş kaldıkça bakıyorum bazı bölümlerine.

Şu şiirleri bir daha kaybetmemek için burda paylaşmak istiyorum:

Neden hiç yıldız yok?
Ben yıldızsız gökyüzünü sevmiyorum.
Onlar hep orda olsunlar istiyorum.
Süslü olsun yani gökyüzü.
Bana yıldızları getirebilirmisin?
Onlar, yani yıldızlar kaybolmuş aşıklar gibi dimi?
Yaşayamamışlarda o yüzden gökyüzüne asılı kalmışlar sanki.
Bak tam şurda parmağımın ucunda .
Oradan göz kırpıyorlardı bana.
Dedilerki : ” Tahir olmakta ayıp değil zühre olmakta.Hatta sevda yüzünden ölmekte ayıp değil”.
Söz verdim onlara, Aşklarını aşklarıma katık edicem diye.
Yıldızları getir bana.Getirki yansın avuçlarım.Aşığım Sana !


Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni


Ne kadar yakındın ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi


Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini


Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli


Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki


Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasılda unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini


Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri


Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi…


Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki


Arkasını dönerse, gözlerime bakarsa kalıcam
Bakmazsa; çıkar giderim bu kentten daha olmazsa !
 

Sensizliğin bir adı olur,
Bir anlamı olur belki !

6. bölüm


"Belki başka türlü buluşsaydık seninle, başka bi takvimde karşılaşsaydık mesela, başka bi iklimde açsaydık gözlerimizi birbirine, başka bi masalda alsaydı dudakların o emanet yangını dudaklarımdan, ikimizinde ismi aşk ihtimaliydi... Aşk ihtilaliydi... Oysa bu 2010 Istanbul’unda sen ve ben yasaklanmış kitaplar gibi terk ediliyorduk tüm ihtimallerden... O ihtimallerin kökünü kurutmalı diyorum... Alın yazımızı birleştiren bütün parşömenler yakılmalı ... Adımızın yan yana anıldığı o anlar , o anlar darağacında sallandırılmalı... Hangi deniz, hangi gökyüzü, hangi martılar ve hangi Istanbulsa bizi birbirimize getiren, şimdi kurşuna dizilmeli diyorum...”

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Strasbourgdaki Istanbullu Copyright © 2011 Design by Ipietoon Blogger Template | web hosting